بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

كَذَّبَتۡ ثَمُودُ بِٱلنُّذُرِ ٢٣

Semûd o inzarları tekzib ettiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَقَالُوٓاْ أَبَشَرٗا مِّنَّا وَٰحِدٗا نَّتَّبِعُهُۥٓ إِنَّآ إِذٗا لَّفِي ضَلَٰلٖ وَسُعُرٍ ٢٤

Şöyle dediler: içimizden bir beşere mi tabi olacağız? Şüphesiz biz o vakit şaşkınlık içinde kalır ateşlere yanarız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَءُلۡقِيَ ٱلذِّكۡرُ عَلَيۡهِ مِنۢ بَيۡنِنَا بَلۡ هُوَ كَذَّابٌ أَشِرٞ ٢٥

O zikir aramızdan ona mı bırakıyorlar? Belki o bir şimarık yalancıdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

سَيَعۡلَمُونَ غَدٗا مَّنِ ٱلۡكَذَّابُ ٱلۡأَشِرُ ٢٦

İleride bilecekler o şimarık yalancı kimdir?

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّا مُرۡسِلُواْ ٱلنَّاقَةِ فِتۡنَةٗ لَّهُمۡ فَٱرۡتَقِبۡهُمۡ وَٱصۡطَبِرۡ ٢٧

İşte biz onlara bir fitne olmak üzere o Nâkayı (o dişi deveyi) salıyoruz. Onun için gözet onları ve sabırlı ol.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَنَبِّئۡهُمۡ أَنَّ ٱلۡمَآءَ قِسۡمَةُۢ بَيۡنَهُمۡۖ كُلُّ شِرۡبٖ مُّحۡتَضَرٞ ٢٨

Hem haber ver onlara ki su aralarında nevbetle taksim ve her su alış huzur iledir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَنَادَوۡاْ صَاحِبَهُمۡ فَتَعَاطَىٰ فَعَقَرَ ٢٩

Bunun üzerine sahiblerine bağırdılar o da silâha sarıldı da ayaklarını çırptı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ ٣٠

Fakat bak nasıl oldu azâbım ve inzarlarım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ فَكَانُواْ كَهَشِيمِ ٱلۡمُحۡتَظِرِ ٣١

Çünkü biz üzerlerine tek bir sayha salıverdik, ağılcı çırpısı gibi kırılıp döküle kaldılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ ٣٢

Şanım namına Kur'an’ı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَّبَتۡ قَوۡمُ لُوطِۭ بِٱلنُّذُرِ ٣٣

Lûtun kavmi o inzarlara yalan dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu